İstanbul’da
yaşayan birçok müziksever için bir cemre tadında olan Chill Out ile yaz resmen
geldi sayılabilir artıkJ Festival
sezonunun başlangıcı olarak kabul edilen Chill Out Festival Istanbul, Lounge FM 96.0 organizasyonuyla Pazar günü Kemer Golf&Country
Club’da gerçekleştirildi.
Festivalin bu seneki teması “Yeryüzündeki Cennet” ti. Bu yıl 8.si düzenlenen festival aynı mekanda düzenlenen en uzun soluklu festival olarak da biliniyor. Bugüne kadar 50.000’i aşkın müzik severi dünya müziğiyle buluşturan festivalde bu yıl ilk kez havuz alanı da festival mekanı olarak dahil edilmiş ki bence ana sahneden daha bile eğlenceliydi. Havuz tarafında “Red Bull on air” ile herkes fazlasıyla eğleniyorduJ
Sonrasında
ise kart dolum alanı vardı. Genellikle festivallerde oluğu gibi nakit kullanımı
yoktu. Club Finans ile ortaklaşa çıkarılan Chill Out ön ödemeli kartı almanız
gerekiyor.
Festivalde
Engin Altan Düzyatan'ı da gördüm, pek severim kendisini. Kaçırmadım hemen
fotoğraf çektirdim:)
Festival
boyunca çok kalabalığa maruz kaldık, fazlasıyla sıra bekledik, sıra beklerken
delirdik ama bunun yanı sıra da bolcaaa güzel müzik dinledik, yemek yedik,
içtik, güzel havanın keyfini çıkardık, ayağımızı çimlere basıp negatif
enerjimizi toprağa verdik.
Çıkıştaki korkunç shuttle sırasını ise maalesef görmezden gelemeyeceğim.
Organizasyon ne kadar iyi olsa da bu tür noktalar gerçekten insanları yorup
çileden çıkarabiliyor. Üstelik pazar akşamı oluşu ve sonraki gün işe gidecek
olmanın verdiği o korkunç Pazar Sendromuyla birleşince sinirler gerilebiliyor
ister istemez. Bunun için bir çözüm bulunması şart.
Yine de bolca eğlendiğimiz, yediğimiz, içtiğimiz bir gün oldu:)
Festivalin birçok sponsoru vardı.
Festivalin bu seneki teması “Yeryüzündeki Cennet” ti. Bu yıl 8.si düzenlenen festival aynı mekanda düzenlenen en uzun soluklu festival olarak da biliniyor. Bugüne kadar 50.000’i aşkın müzik severi dünya müziğiyle buluşturan festivalde bu yıl ilk kez havuz alanı da festival mekanı olarak dahil edilmiş ki bence ana sahneden daha bile eğlenceliydi. Havuz tarafında “Red Bull on air” ile herkes fazlasıyla eğleniyorduJ
Dünyaca ünlü müzisyen ve DJ’leri İstanbullularla buluşturan festival, gün
boyunca 20’nin üzerindeki performansa 2 ayrı sahnede ev sahipliği yaptı.
Tindersticks headliner…
Festivalin bu yılki line-up’ı da dikkat çekti.
Reggea’den caza farklı müzik türlerini bir araya getiren festivalde 12 saat
kesintisiz müzik ve eğlence vardı.
Gelin hep birlikte Chill Out Festivali’nde sahne alan
gruplara göz atalım;
Rock altyapılarını soul ve caz öğelerle birleştirdikleri
farklı tarzlarıyla tanınan, bağımsız müzik sahnesinin en önemli gruplarından
TINDERSTICKS, MasterCard | Paha Biçilemez İstanbul sponsorluğunda
gerçekleştirilen Chill-Out Festival Istanbul 2013’ün headliner’ı olarak
İstanbul’a geldi. Yirmi seneyi aşkın kariyerlerine sığdırdıkları dokuz albüm ve
etkileyici sahne şovlarıyla Tindersticks, çok uzun bir aradan sonra Türkiye’deki ilk açık hava performansıyla hayranlarıyla
buluştu.
Festivalde kimler yer aldı?
Kolombiya’nın tropikal müzik mirasını araştırmak, genişletmek
ve yeniden düzenlemek adına çıktıkları bu yolda, yanlarına aldıkları
birbirinden yetenekli müzisyenlerle grup kuran Quantic ve Frente Cumbiero’nun British
Council’in desteğini alarak başlattıkları projesi Ondatrópica, Türkiye'deki ilk
performanslarını bu festivalde gerçekleştirdiler.
Bossa Nova tarzının öncüleri Nouvelle Vague, modern müzik tarihinin en
önemli bestelerine getirdikleri yorumlarla festivalin en eğlenceli gruplarından
biri olarak ilgi çekti. Thievery
Corporation'dan tanınan Eric Hilton'ın reggae müziğine yeni bir soluk getirdiği
projesi The Archives ve Güney Amerika'nın vokallerinden La Yegros da Türk dinleyicileri ile
ilk defa bu festivalde buluşan gruplardan. Acid Jazz akımının yaratıcısı,
DJ'lerin DJ'i olarak anılan efsane isim Gilles Peterson, festivali temposu en
yüksek anlarına taşımak için yerini aldı.
Festivalin bu sene ilk
kez müzik severlere sunduğu havuz başındaki alternatif sahnenin yıldızları ise
yeni dönem disko müziğinin önemli isimleri Gigamesh ve Rayko oldu. Bu sanatçı kadrosu içinde ülkemizi temsil
etme görevini de Alp Ersönmez'in "Cereyanlı" projesi, Portecho'dan tanıdığımız Tan Tunçağ ile
Nada'dan Miray Kurtuluş'un oluşturduğu Mira ve özgün repertuarlarının yanında
dinlemeyi sevdikleri her türden parçayı da kendi tarzlarında yorumlayan Rahat
üstlenmiş.
Organizasyon Kemer
Golf&Country Club’da gerçekleştiği için festivale gelenlerin çoğu bizim
gibi arabaıyla gelmeyi tercih ediyor, bu da inanılmaz bir araç park yeri bulma
sıkıntısı, konser alanına ulaşma derdi gibi şeyler çıkarıyor, üstelik belli bir
noktadan sonra sizi zaten içeri almıyorlar. Ancak shuttle ile gidebiliyorsunuz,
ona da binebilmek bir başarı olsa gerek o kalabalıkta. Biz de hemen arabamızı
parkedip taksiye atladık, gittiğimiz mesafe 2 km bilemedin 3 km olsun, çakal
taksici açmamış hiç taksimetreyi bir e utanmadan diyor ki 15 TL. Kendisiyle
güzelce kavgamızı edip indik taksiden, biraz gergin başlayan gün içeri
girişimizle sakinleşmeye başladı. Tabi bir de kapıda adımıza olan davetiyemizi
teslim almak için Mastercard masasına uğrayıp resmen dövülmekten beter edilmesek
de iyi olacaktı. Başta davetiyenin olmadığı iddia eden oradaki sevgili
ablacım, yanında bulunan başka birinin uyarısıyla kendine gelerek işimizi
halletti. Ama fazlasıyla anti-profesyonel!!Sonunda bilekliklerimizi aldık.
Neyse içeriye
girdikten sonra artık eğlenme vaktiydiJ
Gelelim etkinlikler
ve stantlaraJ
Bizi ilk karşılayan Camel oldu. 100.yılı şerefine
standa getirdikleri arabayı istediğiniz gibi boyamanıza izin veriyorlardı,
oldukça eğlendik, ben en güzelinden bir klasik otomobil yaptımJ
Sonrasında Vespa
standı vardı, Vespa’yla gerçekten bir aşk yaşıyorum, ama halen alıp almamak
konusunda netleşemedim, bir yandan deli gibi istiyorum, bir yandan da rahat
rahat kullanabilir miyim emin değilim. Ama yine de stand hemen beni kendine
çektiJ
Sonra konser
alanına ilerledik. Tabi kalabalık inanılmazdı. Herkes çimlere yayılmış,
festivalin keyfini çıkarıyordu.
İlk girişte sağ tarafta Mastercard Lounge’u
vardı, pek bir rahat duruyorduJ
Sonrasında bir çok stand vardı. GAP Photo Booth alanı kurmuştu ama o kadar
kalabalıktı ki beklemedik… Tektekçi yanındaydı, yine kalabalıktan zorlukla
uğrayabiliyordunuz.
Tadım’ın standında
da uçan balonlar vardı, üstüne istediğinizi yazıyordunuz, böyle saçma şeylerde
ne kadar eğlendiğimi anlatamamJ
İstediğiniz kadar
tutar yüklüyorsunuz, kalan olursa da yükleme kağıdınızı saklamanız durumunda
iade alabiliyorsunuz. Tabi yükleme noktası olarak kurulan tek ve küçük alan
inanılmaz kuyrukların oluşmasına ve çok uzun süre beklemenize neden oluyor.
Eeee bi daha o kuyruğu beklememek için yüksek tutar yüklüyorsunuz, sonrasında
bir de aynı sıraya girmemek için ya abuk subuk şeyler yiyip içip parayı
bitirmeye çalışıyorsunuz, ya da bizim gibi amaaan kalsın içinde napalım
diyorsunuz. Bu da tabi Finansbank’ın işine gelen bir durumJ
Miju Biju da
standıyla Chill Out’ta yerini almıştı, sevimli de cupcake.ler yaptırmışlar
misafirleri için.
Stand küçük olmakla
birlikte yeterliydi de. Zaten internet sitesinden istediğiniz ürünü satın
alabiliyorsunuz. İşte sitesi: www.mijubiju.com
Bu sene festival
alanına dahil edilen havuz alanına inebilmek gerçekten marifet gerektiriyordu
kalabalıktan. Ama bence kesinlikle en eğlenceli alan da burasıydı. Red Bull on
air ile müziklerde süperdi.
Seneye Chill Out 2014'te görüşmek üzere...(ya da emin olamadım
belki de gitmem:p)
Ö.