HISTORY OF A BIRTHDAY PARTY! OLD NO: 28

Yeni yaşımdan neredeyse 1 ay almışken, partimle ilgili post.u da daha fazla geciktirmeyeyim dedim:) Doğumgünüm bu sene salı gününe denk geldiği için o hafta cumartesi günü kutlamaya karar verdim ve yine tahmin edebileceğiniz gibi içimdeki organizatör dur durak bilmeden çalışıyordu. Zaten neredeyse 1 ay önceden sipariş verdiğim ürünlerim gelmeye başlamış, masamdaki detaylar yerlerini almaya başlamıştı. Masa süslemelerinden, yiyeceklerin ve içeceklerin hazırlanmasına kadar her şeyi kendim yapmak istedim. Tabi bu noktada organizasyonda "Lawa Vanilla"nın parmağının olmaması mümkün mü:) Birlikte etkinliğimizi daha da güzel hale getirdik. Fazla söze gerek yok aslında, hazırlarken yorulduk ama sonrasında çok eğlendik. Bolca yedik, içtik. Sürpriz lokasyon eğlencesiyle kendimizden geçtik. Sonraki gün en yakın arkadaşımız Alka Seltzer olsa da buna değdi:)

A month is almost past in my new age, so i decided not to postpone my post about my birthday party:) This year my birthday was on Tuesdays so I decided to celebrate in on Saturday. Again as you can imagine my inner organizer was working tirelessly. My products that I've ordered about a month ago started to take their places on my table. From table decorations to the preparation of food and beverages I wanted to do everything by myself. Of course, at this point in the organization is it possible not to have "Lawa Vanilla" with me:) Together we have made our party even more beautiful. No need to say more, in fact, we're tired after preparing but had so much fun. We ate and drink. Entertain ourselves with surprise location. The next day, our best friend was Alka Seltzer but worth it though :)













Stay tuned,

Ö.

WHAT HAPPENS IN 20S STAYS IN 20S!

Doğumgünüm konusunda ne kadar hassas olduğumu herkes bilir, durum böyle olunca sevdiklerimin doğumgünlerinde de aynı hassasiyete sahip oluyorum. Hele bir de işin içine etkinlik organizasyonu girince heyecanım daha da bir artıyor tabi.
İki arkadaşım "Seda'nın 30. yaş doğumgünü var, napsak ki?" deyince hemen kafada şimşekler çakmaya başladı:) Bir sürü fikirle hemen ortaya bir plan çıktı. Bunun sonucunda da iş bölümüyle doğumgününe hazırlıklar başladı. 
"What happens in 20s stays in 20s" ile başlayan süreçte fikirlerin hayata dönüştürülmesi süreci tabi ki en eğlencelisi oldu:)
Sedoşun yüzündeki gülümseme ise hazırlıkların ardından çok da doğru bir iş yaptığımızı gösterdi:) 
Galiba gerçekten benim en sevdiğim şey yakın bir arkadaşımın da dediği gibi "Mutluluk satmak!" Çünkü birini mutlu ettiğini görmek bu dünyanın en güzel hissi. Bu gece için Gökçe ve Cero'ma da ayrıca teşekkürler. Yeni mutluluklarda buluşmak üzere..

Everyone knows how sensitive I am about my birthday, I'm having the same sensitivity when there is birthday of my loved ones. Especially my excitement rises when there is an event organization.
 When two of my friends asked me "What should we do to Seda's 30th birthday?" my brain started to have flashes for the plan :) A lot of ideas came up immediately. As a result, preparations started with  for the birthday. 
The process which start with "What happens in the 20s stays in the 20s" was the funniest part of transforming ideas come to life.
Smile of Sedoş showed us how accurate was our preparations. And I guess, like one of my friend's saying, my favorite thing in life is "Selling happiness" Because to make someone happy is the most beautiful feeling in this world. Thanks to Gökçe and Cero for this special night. See you at new happinesses...




Partiye katılanlara gecenin başında içinde Alka Seltzer'i, türk kahvesi de olan bir "Hangover Kit" verdik. 
At the beginning of the night we gave "Hangover Kit"including Alka Seltzer and turkish coffee to everyone.



Stay tuned,

Ö.

26. Geleneksel "Özge Doğumgünü Şenlikleri" sona erdi!!

Veeee Geleneksel “Özge” doğumgünü şenlikleri yurtta ve tüm dünyada büyük coşkuyla kutlandı. Şu an doğumgünümün geçmiş olmasının ve yenisine tamı tamına 361 gün kalmış olmasının hüznü var tabi=( Şaka bir yana bu sene de yine mükemmel geçti doğumgünüm =) Ne kadar sevildiğimi bir kez daha görme fırsatım oldu, ee tabi açık açık istediğim hediyeleri de iletmiş olduğumdan da bol hediyeli bir doğum günü oldu=) 




Gelelim kutlamalaraJ
İlk kutlama benim biricik güzel ailemle oldu. Bir önceki hafta Ankara’da olduğum için, onlarla dolu dolu güzel vakit geçirme imkanını buldum, bir de neredeyse iş dışında 6 aydır gelmemiştim Ankara’ya. O yüzden süper oldu, pek de güzel müthiş oldu=) Hediye olarak da Babacığım sağolsun ben ne istersem onu alıyım diye nakit çalıştı bana, bende Amerika’da doya doya harcamak için sakladımJ
Sonrasında doğumgünüme daha 5 gün varken, gerçekten de hiç beklemediğim bir anda mükemmel bir sürprizle başladı haftam. İşten çıkıp markete uğrayıp eve gidecektim, marketten alışveriş yapıp elim kolum dolu apartmana girdiğimde beni inanılmaz bir sürpriz bekliyordu. Batu yapmıştı yapacağını, gel de aşık olma bu adama yani=)






Şenliklerin ilk pastası=)




Her noktada beni bekleyen zarflar, içerisinden çıkan müthiş yazılar ve bir sonrakine yönlendiren sözler vardı, evde tam bir treasure hunt yapılıyordu, hele ki doğumgünüm içinse değmeyin keyfime=) Hayatımdaki en güzel sürprizdi, hediyelerde cabası.
Agatha’m (ki agatha aşkım fotoğraftan da birazcık(!) belli oluyordur sanırım)
LMFAO CD’m... Dancing with I'm Sexy and I Know it... Wiggle, wiggle, wiggle=)


Eeyore’um





Veeee işte o anlata anlata bitiremediğim elbisem=) Mezuniyette ne giyeceğimde böylece netleşmiş oldu=)



O kadar mutluydum ki bütün akşam evde Tigger tadında gezdim zıplaya zıplaya=) Hatta bayramlıkları yeni alınmış küçük bir çocuk gibi utanmasam onlarla uyuyacaktım ki artık 27sine adım atmış eşşek kadar kız olduğumun ayrımına vardım=)
Hediyelerden daha güzeli, böylesine düşünülmüş tasarlanmış ve inanılmaz içten güzel yazılmış mektuplarla sunulmuş bir sürpriz olmasıydı…Böyle adam ısırılır, yenir, sevilir.

Sonrasında geri sayım heyecanla devam etti. Ayın 21’inde bu sefer ablacığmın sürpriziyle güne başladım=) 2 tane müthiş küpe almış bana, ba-yıl-dımmmm=)


  Gelelim Cuma gününe… Malum doğumgünüm bu sene pazara denk geldiği için kutlamaları Cuma da Pazartesi de kabul edeceğimi söylemiştim ki gerçekten de öyle oldu=) Cuma yine bol eğlenceli, sürprizli geçti. Sabah masama geldiğimde böyle bir görüntüyle karşılaştımJ Special thanks to @nilaylom & @handecee








Hemen yırtarcasına açtım paketimi (zarflarımı bile okumadan! Sorry girls, dayanamazdım) ve içinden Didem’in izi nal bilekliğimle kurukafa kolyem çıktı, wuhuuuuuuuuu=) İkisine de bayıldım, zaten Didem’in tasarımlarına bayıldığımı belirtmiştim=) Hemen taktım ikisini de.


Sonra da kartlarımı okudum, seviyorum kızlar sizi=)





Sonrasında danışmadan arandım ve çiçeğim olduğu söylendi, hemeeen uçar adımlarla indim aşağıya ablişim göndermiş, çiçekten çok nota koptum…Tam bir Büdü’m o benim=)
“Ailemden kardeş istediğim gün tarihin en büyük sponsorluk anlaşmasına imza attığım günmüş Edi=))) İyi ki doğmuşsun. Sponsorun ablan. “



Halimiz hep bu Edi&Büdü videosundaki gibi, Allah ablama sabır versin, iyi ki var o=)

 
Gün tabi burada bitmedi, birlikte çalıştığımız firmalardan bir tanesi bana Laduree Macaron göndermiş, eeen sevdiğimdeeen. Görkem Bey’e teşekkürleri bir borç bilirimJ




Tabi ekibimiz macaron aşığı olduğundan kutunun bitmesi 3 sn. falan sürdü=)

  Dahası var, benim müthiiişşş ekibim(İrem, Ceren, Serap, İnci, Ayçe ve Seçil hn.) en sevdiğim pastadan alarak doğumgünümü kutlama festivaline katıldı=) Frambuazlı beyaz çikolatalı pastayı gördüğümde mest olmuştum zaten, hele ki o bayıldığım Mango pantolon ve fosforlu bir sürü şeyi görünce daha da bi kendimden geçtim=)






 
Akşamında da zaten Esma Sultan’dan mezuniyet balomuz vardı, onun ayrıntılarına bir sonraki yazımda yer vereceğimJ Sonraki gün, bol alkollü ve uykusuz bünyeye rağmen, kalktık ve Burç Beach’e gittik ve günü beach volley oynayarak, güneşlenerek ve yiyerek geçirdik=)






Saat 4 gibi çıktık Kilyos’tan. Kısa zamanda bile pancara dönmeyi başarmıştım, ama eve gittiğimde beni bekleyen daha büyük bir kriz vardı. “Giyecek hiçbir şeyim yoook!” Hani kafanda bir şey kurarsın ve de nasılsa olur diye denemezsin ya, işte aynen bu saflığı yaptım ve istediğim gibi durmadı kıyafetler ondan sonra bütün dolabı yatağımın üzerine boşaltmak suretiyle 17.457.579 parça denedim, artık sonunda bir şey de karar kılmam gerekiyordu, yoksa doğum günümü yatak odamda dolap karşısında geçirecektim. Whatever… Giyinip çıktım. Pancar renkli yüzümle pek içime sinmese de sevdiklerimle vakit geçirecek olmak yeterdiJ
Doğumgünüme İpot’um da gelmişti, ama onunla çekildiğimiz fotolar henüz elime ulaşmadığından ekleyemiyorum, ama o da bana müthiş bi “Didem’in İzi” almış, ohh yeahh=)
Bir de Tuğberk’cim müthiş orijinal bir hediye almış, fırsatlar kitapçığı gibi bir şey, içinde bir sürü fırsat var ve hepsi güzellik, bakım üzerine. İster git fön çektir, ister makyaj yaptır, ister manikür ya da bir spa veya Thai masajı. Hepsi de farklı farklı yerlerden, tek bir kitapta toplanmış. Mükemmel bişeyyy=)

Gökçe G. kuzum da bana La Senza'dan ciciler almışşşş, burada yayınlamayacağım artık onları ama mükemmel tatlılarrrr=)
Eee tabi değmeyin keyfime, sevdiklerimle birlikte kutlanan, eğlenilen, vakit geçirilen doğumgününden başka ne istenir ki?
İşte akşamdan son kareler:





 
P.S: Pazartesi günü sevgili ajansım Medina Turgul ekibinden de bir meyve sepeti geldi. Çoook teşekkürler,

Pekiii, doğum günü günümde ne mi yaptım? Mezun oldum=) (Her ne kadar henüz projemi teslim etmemiş olsam da tüm derslerimi verdiğim için mezun olmaya hak kazandım diyelim:P )
Uzun lafın kısası, 26. Geleneksel Özge Doğumgünü Şenlikleri de bu şekilde bol eğlenceli, bol sürprizli geçti.
İyi ki varsınızzzzz, sizleri çook seviyorum=)
P.S: Aramayı unutanları buradan rencide etmicem, ama çetelesi tabii ki tutuldu! =)
Ö.

Geleneksel "Özge" doğumgünü şenlikleri

Beni tanıyanlar iyi bilir, bu doğumgünü denen şey benim belkide eeeen çok sevdiğim ve önemsediğim şeylerden biridir bu hayatta☺ 24 Haziran demek herşey demektir benim için:)
Bana özel olduğumu hissettiren, enerjimin tavan yaptığı, bu hayata gelmiş olmama binlerce kez daha şükrettiğim o özel gün...
Geçtiğimiz senenin etkilerini henüz atlatıyorduk halbuki:) Haziran ayına girildiği andan itibaren kutlu doğum ayı başlar benim için, 10 günün altına indikten sonra zaten artık geri sayım çoktan başlamış, 1 hafta kaladan itibarense heyecan tavanda saatler sayılmaya başlanmıştır.
Çoğu insana çok saçma gelir benim doğumgünümü önemsemem, abarttığım söylenir, ukala olduğum düşünülür ama napiyim ben böyleyim. Hem pardon da dünyaya ben gelmişim boru mu? =)))
Gelelim bu seneki isteklerimeeee bazıları çok ulaşılabilir bazıları içinse dahaaa çok ekmek fırın yemem lazım, ama olsun isteyenin bir vermeyenin 2 yüzü kara demişler☺ Gelelim listemize:


1) Hakan Yıldırım for Koton: 22 Haziran'da mezuniyet balom var, henüz projemi teslim etmedim ama olsun bu mezuniyete katılıyorum, bi de lisansta mezuniyetim yerine Amerika'ya gitmeyi tercih eden bir insan olarak adamakıllı ilk mezuniyetim olucak sayılır o yüzden daha bi kıymetli, ama hala bi kıyafet almamış olmam çok fena, dün Hakan Yıldırım'ın bir elbisesini denedim kotonda ve tek kelimeyle bayıldımmm! İnternette fotoğrafını bulamadığım için paylaşamıyorum ama müthişti. Böyle mercan rengi, bel ve sırtı açık etek kısmında önü kısa arkası uzun, göğuüs kısmında da dekolte yok ama boyna doğru dantel gibi, özetle mükemmel! Sadece pişti riski olur mudiye düşünmeden edemiyor insan ama olsun pek güzel☺


2) Didem'in İzi: Son dönemlerde acaip hoşuma giden tasarımlarıyla Didem'in İzi'nden birşeyim olsun artık. "Beni sevmeyen ölsün" mottolu kolyesi ise favorim, bilekliklerinde de çok eğlenceli ikonlar kullanmış ve rengarenk tasarımlarıyla al beni al beni diye bağırıyorlar☺



3) Richie Rich tasarımları: Mert Vidinli'yi duymayanınız yoktur heralde, bir eğlence gurusu kendisi ve Çağla Gürsoy'la birlikte geliştirdikleri Richie Rich konseptli partilerle bugünekadar binlerce kişiyi coşturmuşlardır, şimdi bir de aksesuar tasarımına el attılar, üstelik çoook da eğlenceli tasarımlar, ben bayılıyorum, aşağıda birkaç tasarıma göz atabilirsiniz, çok renkli değil mi?




4) Isabel Marant: Bu ayakkabı'ya olan aşkımı da bilmeyen yoktur sanırım, hala Türkiye'ye gelmedi. Ama benim de bir Isabel'im olmalıııı☺


5) Bershka: Isabel'e ulaşana kadar elimizin altındaki Bershka'dan bu müthiş ayakkabıyı edinmek lazım, zaten pembe turuncu kombinasyonuna bayılan bi insan olarak bu ayakkabıyı gördüğümde sevmemem mümkün değildi☺


6) Tiffany Co: Geçtiğimiz pazar günlerinden birinde ablam elinde Tiffany&Co kataloğuyla geldi ( ki 2mizde taparız) hemen yırtarcasına açtık yeni sezonda neler var diye, o kadar güzel şeyler vardı ki, daha sade ve şık tasarımlar çalışılmış, bir Batya Kebudi havası yakalanmiş inanilmaz güzel şeyler vardı ben favorilerimi tek resimde topladım.


7)Marc Jacobs: Bu sezon inanılmaz güzel bileklikler çıkardı, Amerika'ya gitmek için sabırsızlanmaya bir sebep daha:)




8) Evoque: Bir Evoque istemeden talep listemi bitiremezdim, bu arabaya olan aşkımı herkes bilir☺ Yeni yaşımda lütfen bir tane de benim olsun, lütfeeen, gerçi bu arabayı aldığım bi süre içinde uyuma tehlikem var ondan ayrılmak istemediğim için, olsuuun☺


Saysam daha baya birşey çıkarırım sanırım ama yüzsüzlüğümü dozunda bırakayım☺


Ayrıca bu seneki doğumgünüme dair önemli bir not: Hani nasılsa Pazar'a geliyo, çiçek, çikolata, meyve sepeti, macaron falan göndermeye gerek yok diye düşünmeyin sakın Cuma ve Pazartesi yine kollarıma açmış bekliyor olacağım, ona göreeee =)






Hele ki doğumgünümü unutma, beni aramama gafletinde falan bulunursanız size tavsiyem bi süre gözüme gözükmeyin, malum gördüğüm yerde cadı tırnaklarımı çıkarabilir, tehlike yaratabilirim, benden söylemesi☺


Ay bi an düşündüm de 152 saat kadar az bi süre kaldı, wuhuuuuuuuuu iyi ki doğmuşummm, valla ukalalıktan değil bu hayatı yaşamayı sevdiğimden söylüyorum..
Sizlerde iyi ki varsınız ve bana özel olduğumu hissettiriyorsunuz, kalp kalp kalp..


Ö.