Hayata dair radikal kararlar almak mı zor olan yoksa buna cesaret edebilmek mi? Son zamanlarda bir çok kişiyle konuştuğum konunun bu cümle çerçevesinde döndüğünü fark edince bu yazıyı yazmak istedim.
Nasıl oluyordu da bu kadar radikal kararlar alıp, bu kadar sorunsuz ve mutlu olabiliyordum. Aslında cevabı çok basit. Çok çalışıyorum. Bu yalnızca iş anlamında değil. Hayatımı daha verimli kullanabilmek için çok çalışıyorum. İş hayatım dışında kalan her anımı en etkin nasıl geçiririm diye düşünüyorum. Şu sıralar kendime yaratıcı yeni uğraşlar arıyorum. Şimdiden iki tanesi için çalışmalara başladım bile. Yakında ayakkabı rozetlerim ve yılbaşı kurabiye süslemelerimle görebilirsiniz beni bu sayfalarda:)
Aslında dışarıdan göründüğü kadar da toz pembe değil hiç bir şey. Ama ben hayatım boyunca kolay vazgeçenlerden olmadım. Sonuna kadar zorladım. Yeri geldi çok zorlandım vazgeçmenin eşiğine geldim ama bir şekilde ilerlemenin yolunu yarattım yeniden. Hangimiz emeklemeden yürümeye başladık ki? Önemli olan yürümeye başladıktan sonra her tökezlemede ya da düşmede kalkmaya korkmamak ve yeniden başlama cesaretine sahip olmak.
Aslında uzun lafın kısası, kendine zaman ayır ve kendine yatırım yap. Ben bunun için neler mi yapıyorum? İşte tam olarak aşağıdaki listeyi hatırlatıyorum kendime. Denemesi bedava:)
- Risk almaktan korkma.
-Çok çalış.
-Yaratıcı ol.
-Hayatını otomatik pilota alma.
-Rutinden kaç.
-Kendini geliştir, değiştir.
-Başkalarının hayatına katma değer kat.
-Sevecen ol.
-İyi bir dinleyici ol.
-Beynin boş bir organ olarak süs olmasın, onu kullan, zorla.
Bu haftaya bir de böyle başlamaya ne dersiniz?
Mutlu Pazartesiler:)