Evet önce bir itirafla başlayalım. Yaşlanmaktan korkuyorum. Şaka değil bildiğiniz yaşlanmak istemiyorum. Yaşlılık düşüncesi bile nefesimi daraltıyor. Hatta araştırdım, tıp dünyasında "gerascophobia" olarak geçiyor, yani tıp dünyası buna bir isim verdiğine göre yalnız da değilim demek ki:)
Neyse gelelim asıl konumuza 24 Haziran itibariyle 30 yaşımı doldurmuş bulunmaktayım. O kadar uzak gelirdi ki bu yaşlar önceden bana, hoş hala kendimi bu yaşta hissediyor muyum, hayır:) Ama aslında hayata bakış açımın bu geçen 30 senede çok farklı şekillendiğini fark ettim. Peki bu 30 yılda neler öğrendim?
-Arkadaşlarının sayısı değil, gerçekliği asıl önemli olan.
-Ya da nereye gittiğim, nerede yemek yediğim, nerede eğlendiğim, ne giydiğim ya da nerede tatil yaptığımdan çok hayatımdan ne kadar deneyim kazandığım önemli olan.
-Her konuda haklı olmak zorunda değilim ya da her söylediğim kabul edilmek zorunda değil. Dahası bunlara itiraz etmemeyi ve "Ya onlar haklıysa?"diye sormayı akıl etmeyi öğrendim.
-Ailemin arkadaşlardan daha önemli olduğunu, onlarla geçirilen vaktin de daha değerli olduğunu öğrendim.
Aslında o kadar çok şey öğrendim ki bu 30 yılda...Bugün şansım olsa dönüp 15imdeki bana söylemek isteyeceğim çok şey olurdu...Ona derdim ki;
-Öncelikle arkadaşların seni sen olduğu için kabul etmeli, onlar kabul etsin diye kendinden ödün verme.
-Hayatın yalnızca hangi liseyi ya da üniversiteyi okuduğuna bağlı olmayacak, oku ama her anından zevk alarak kendine işkence etmeden, yarış atı değilsin neticesinde.
-Kendini kasma o kadar.
-Başkalarına yararlı olacak daha çok şey yap. Aferin! İyi ki izciliğe başladın aynen devam et! Seni geliştirmeye ve ilerde gurur duyacağın birçok şey yapmana imkan verecek.
-Ailenle daha çok vakit geçir, önemli olan yılbaşında dışarı çıkıp içip dağıtmak değil aslında, nereye gittiğinin de bir önemi yok. İlerde ailemle keşke daha çok vakit geçirseydim diyeceksin.
-Viski daha güzel bir içki, bira ne ya:p
-Günlük tutmaya devam et, ilerde okuduğunda çok eğleneceksin.
-Anı biriktirmek için elinden gelenden fazlasını yap, üzerinden 40 senede geçse unutma, işte böyle güzel anılar biriktir.
-Başka insanların da haklı olabileceğini düşün, her şeyin en iyisini sen bileceksin diye bir kaide yok.
-İkinci şans diye bir şey var, tanı! Herkes hata yapar.
-Hoşlanıyorsan git konuş bence:) İnan bana kaybedecek hiçbir şeyin yok. Abartma! En fazla reddedilirsin ki korkma o da geçer zaten.
-Başına gelen olumsuzluklarda dünya yıkılmıyor merak etme, dönmeye de devam edecek, senin için durduğu yok yani. Daha hızlı silkelen ve kendine gel çünkü o olay olduktan 1 ay sonra bile eskisi kadar acı vermeyecek zaten.
-Farklı şeyleri dene, yenilik candır. Hep aynı restorana gitme, hep aynı yolu kullanma, farklı yola git kaybol ama keşfet. Değişiklik yapmaktan korkma.
-Saç dediğin uzuyormuş yeniden, korkma kestir:)
-İnsanları yardım isteyemeseler bile yardıma ihtiyaç olduğunu anlayacak kadar iyi tanı ve yardım et.
-Bırak kalbin kırılsın ama sevmekten korkma. Çok sev, aşık olmak gibisi yok!
-Sanki yarın ölecekmiş gibi geçir günlerini sevdiklerinle ama sanki sonsuza dek yaşayacakmış gibi sağlam adımlarla ilerle geleceğe.
-Kendine güven! O an sana aptalca gelebilir ama korkma, çevrendekiler ne düşünürse düşünsün içinden geleni yap, seni sen yapan bu olacak aslında.
-Aslında ne olursa olsun günün sonunda kendinle olacaksın, teksin! Bunu unutma!
-Her ihtiyacın olduğunda birilerine koşamayacaksın, ayakların üstünde durmayı öğren. Ne kadar çabuk öğrenirsen o kadar iyi. Ne kadar geç öğrenirsen o kadar fazla koyuyor insana çünkü.
-Hayatında öncesinde 7/24 görüştügün insanlarla belki aylarca görüşmeyeceksin. Bazıları belki hayatında bile yer almayacak hatta nasıl çıktıklarını bile anlamayacaksın ama gerçek olanlar, yani dostların yıllar sonra bile bir mesaj atsan daha dün konuşmuşsun gibi olacak her zaman. Sana, kalbine yakın kalacaklar. O yüzden dost biriktir!
-Bir an önce köpek sahibi ol. Ben 27 yaşımda yaptım, çok bile geç kalmışım, sen bu kadar geç kalma, hayatındaki en güzel şey o olacak.
-Aptal ol! Yani öyle kendini kullandır anlamında değil, eğlen gül geç. Hiçbir şey senden değerli değil, olmayacak da, bunu unutma!
Ve son olarak alnında, yanaklarında kırışıklıklara sebep de verecek olsa hep gül! Seni sen yapan o gülüşün, o enerjin olacak çünkü.
Dedim ya 30umdan öğrendiğim çok şey var. Benim için ilk bölüm bitti, ikinciye geçtik şimdi. Bakalım bu bölüm neler getirecek hayatıma.
Kim demiş yaşlanıyoruz diye, yaşlılık değil o olgunluk bir kere! Yerseniz tabi!
:)
Ö.